TBMM
AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, icra ettiği yazılmış açıklamada, Türk kaymakamlık makamlarının, AİHM'in Kavala için verdiği 10 Aralık 2019 günlü kararını uyguladıklarını yüz kere belirtmiş olmalarına rağmen, "Türkiye'nin, murafaa sonucuna uymadığına" müteveccih AİHM Büyük Daire kararının, nahak yere ve hukuka karşıt bulunduğunu belirtti.
Dışişleri Bakanlığından AİHM'in Osman Kavala sonucuna tepkiAdalet Bakanlığı: Kavala dosyasının öne çekilmesi, AİHM'in güvenilirliğini ve itibarını negatif etkileyecekTürkiye'nin, AİHM kararlarına inkıyat payı en faziletkâr ülkelerden bulunduğunu kaydeden Tunç, örgen devletlerin AİHM kararlarını yürütme payı yüzdelik 80,20 iken Türkiye'nin yürütme oranının yüzdelik 87,98 olduğunu, gayrı kararların yürütme periyodunun ise bitmeme ettiğini aktardı.
Yılmaz Tunç, açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:
"AİHM Büyük Daire gündeminde Kavala dosyasından aşırı ilk derdest 22 dosya olmasına karşın Kavala dosyasının öne çekilmesi; AİHM’in tarafsızlığını ve güvenilirliğini zedeleyen birlikte durumdur. Kavala davası ile ait ihlal sonucu adına getirilmiş olup tutukluluğa bağlı derdest sorun için AİHM'in ihlal sonucu bulunmamaktadır. Bu sebeple AİHM Büyük Daire Kararı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 46/1 maddesine karşıt birlikte karardır."