Sizler düşüncesince Berat Kandili'nde okunacak dualarla baş başa çekilecek zikirleri ve tesbihleri derledik. Şaban içinde arazi meydan Berat Kandili en ehemmiyetli gecelerden biridir.
Berat Kandilinde "Lâ ilâe illallah", "Allahümme salli alâ seyyidinâ muhammedin ve alâ âli seyyidinâ muhammed", "Estağfirullah", "Sübhànallah", "Elhamdülillâh", "Allahu ekber", "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm", "Allah" zikirlerini döşemek şişman sevaptır.
Berat kandilinde çekilecek tesbihler: Berat Kandilinde günahların affına punt bulunan tesbih namazı kılabilmek düşüncesince şu tesbihi kazara aşina olmak icap eder : "Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym".
Berat kandili ile ilişik hadisler : Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) “Beş tün bulunur ki, onlarda meydana getirilen dualar ikrar olur. Bunlar; Recep ayının önceki gecesi, Şaban ayının on beşinci gecesi, Cuma ve Bayram geceleridir” buyurmuştur.
Beraat gecesine 'Kefaret gecesi' de denilir. Bir hadis-i şerifte,
"Kim neşe gecesini ve Şâban ayının on beşinci (Berat) gecesini ibadetle canlandırma ederse, kalplerin öldüğü günde o bireyin kalbi ölmez" buyrulmuştur.
Berat kandili ile ilişik hadisler: Bu gecenin müşterek ismi da "Şefaat gecesi"dir. Bunun delili şu hadis-i şeriftir:
"Resûlullah (s.a.v) Şaban ayının on üçüncü gecesi ümmetine şefaat buyurmak düşüncesince afsun yazar yalvardı; kendisine, ümmetinin üçte birine şefaat ika izni verildi. On dördüncü gecesi gene afsun yazar yalvardı; bu kez üçte ikisine şefaat ika yetkisi verildi. On beşinci gecesi müşterek hâlâ yalvardı, bu kez de, gümrüksüz develer kabil Allah'tan kaçanlar haricinde etraflı ümmetine şefaat ika izni verildi."
Bu gecenin gayrı müşterek ismi de "Mağfiret gecesi" dir. Şu hadis-i şenlikli buna ayraç eder:
"Allah Teâlâ Şaban'ın on beşinci gecesi kullarına göz boy bos ve yeryüzünde bulunanlardan eş koşma koşanlarla çekemezlik edenler hariç, etraflı müminleri bağışlama eder."
Diğer hadislerde, bu affın haricinde tutulanlar içinde, nahak yere cana kıyanlar, ana babasına başkaldıran olanlar, sonsuz alkol içenler ve hısım ile hukukunu kesenler de zikredilmiştir.
Ebu Hüreyre'den söylenti edildiğine göre: Resülullah Efendimiz (s.a.v) şöyleki buyurmuştur:
“Şaban ayının on beşinci gecesinin önceki vaktinde Cebrail (a.s) bana geldi; şöyleki dedi: “Ya Muhammed, başını semaya kaldır. Sordum. “Bu tün elbette müşterek gecedir? Şöyle anlattı:
“Bu gece, Allah Teala, yağmur kapılarından üç beniz tanesini açar. Kendisine eş koşma koşmayanların doğrudan herkesi bağışlar. Meğer ki, bağışlayacağı kimseler büyücü, kahin, sabah akşam mey içen, faizciliğe ve zinaya bitmeme fail kimselerden olsun. Bu kimseler tövbe edinceye kadar, Allah Teala onları bağışlamaz.
Gecenin dörtte birisi geçtikten sonra, Cebrail gene geldi ve şöyleki dedi: "Ya Muhammed başını kaldır. Bir de baktım ki, kalkmak kapıları açılmış.
Cennetin müşterek numara kapısında bile müşterek ferişte durmuş şöyleki sesleniyor: "Ne bahtiyar bu tün rüku edenlere.
İkinci kapıdan bile müşterek ferişte durmuş şöyleki sesleniyordu: "Bu tün secde edenlere ne mutlu".
Üçüncü kapıda duran ferişte dahi, şöyleki sesleniyordu: "Bu tün afsun edenlere ne mutlu."
Dördüncü kapıda duran ferişte bile şöyleki sesleniyordu: "Bu gece, Allah'ı zikredenlere ne mutlu".
Beşinci kapıda duran ferişte dahi, şöyleki sesleniyordu: "Bu tün Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu."
Altıncı kapıda duran ferişte dahi, şöyleki sesleniyordu: "Bu tün Müslümanlara ne mutlu."
Yedinci kapıda da müşterek ferişte durmuş şöyleki sesleniyordu: "Günahının bağışlanmasını arzulayan bulunmayan mu ki, günahları bağışlansın.
Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum: "Bu kapılar ne vakte denli açıkça kalacak? Şöyle dedi: "Ya Muhammed, Allah Teâlâ, bu gece, Kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı denli kişyii cehennemden azat eder."
