İstanbul
Mustafa Şentop, Beyoğlu Belediyesinin Pera Palace Otel'de düzenlemiş bulunduğu "Beyoğlu Buluşmaları"na mihman oldu.
Pera Palas Otel'in, Milli Mücadele çağında ehemmiyetli müşterek noktayı bulunduğunu tamlayan Şentop, Atatürk'ün ehemmiyetli görüşmelerini burada yaptığını, Agatha Christie ve Ernest Hemingway neredeyse ehemmiyetli edebiyatçıların da otelde konakladığını söyledi.
Şentop, dünyanın değişimlere aylı müşterek devirde olduğuna dikkati çekerek çözümü ertelenen nice dava bulunduğunu, Doğu Avrupa özellikle edinmek neredeyse Balkanlar, Kıbrıs, Suriye, Irak, Ermenistan, Kırım ve Ukrayna'daki problemlerin 2. Dünya Savaşı'nın nedeni bulunduğunu zorla harbe karşın çözülemediğini anlattı. Bunların baştan görüşülmesi icap ettiğini vurgulayan Şentop, "Bu derece tecrübeden sonraları insanlığın, siyasetçilerin bunlardan öğüt çıkarmasını beklemeliyiz zorla şu anki gelişimleri gördüğünüzde aşırı dobra öğüt çıkartılmadığını üzülerek görüyoruz. Aslında müstevli süreci, kişilerin birbirine ne derece basıcı bulunduğunu gösterdi. Salgınla hasatlıkların da toptan bulunduğunu gördük, o devir tedavinin de toptan olması geçişsiz zorla tozlaşma payı hala ehliyetli değil." sanarak konuştu.
"Türkiye, hayattaki değiş ve inkılap kavşağını dobra anladı"
TBMM Başkanı Şentop, Türkiye'nin hayattaki değiş ve inkılap kavşağını dobra anladığını ve kavradığını aktararak laflarını şöyleki sürdürdü:
"Sayın Cumhurbaşkanımız 'Dünya 5'ten büyüktür' söylediğinde imgesel müşterek obje neredeyse algılandı zorla demin BM'nin baştan yapılandırılmasından bahsediliyor. Bunu Ukrayna'daki gelişmelerde de görüyoruz. Ukrayna'ya askeri gereç atıf noktasında bir takım NATO ülkelerinin iklim sektörü kullanılmıyor. Öyle müşterek dönemden geçiyoruz ki bundan sonraları eskisi neredeyse müşterek fikir konforumuz yok. Gün içerisinde caba bir takım bazı dünkü politikalar yakalamak mecburiyetindeyiz. Bu, dünyanın nereye gittiğini görmekle başarılabilecek müşterek iş. Yeni müşterek evren yerleşmek üzereyken geçmişten dersler çıkarmak, acıları unutmamak mecburiyetindeyiz. Daha dobra müşterek dünyaya akıllıca gidiyoruz zorla onun da az buçuk sıkıntıları olacak."
Şentop, halis muhlis problemlerin diyalog kanalıyla ele katılması icap ettiğini dile getirerek "Ukrayna ve Rusya arasındaki sorunlar, barışçı yollarla müzakerelerle çözülür. Yoksa bölgemiz düşüncesince de dü abuhava düşüncesince de bunun bol neticeleri olmaz." dedi.
"Sosyal medyada türel düzenlemelere gerekseme var"
TBMM Başkanı Şentop, toplumsal medyanın elzem müşterek düzlük olduğuna ayraç ederek hızla gelişen teknolojinin değme devir hukukun uğrunda gittiğini, bu bölgede müşterek hukuku aranjman mecburiyetinden uydurma edildiğini, fakat buna ceza, sınırlama, anlatım ve fikir özgürlüğünün kısıtlanması adına bakmanın kusur bulunduğunu söyledi.
Bu mevzunun aşırı uluslu firmalar ayağının da bulunduğunu tamlayan Şentop, "Biraz elan etraflıca baktığımızda, fikir özgürlüğü tehdidi esasta bu aşırı uluslu firmalar çeşidinden oluşturuluyor. Siyasi adalet ve özgürlüklere zılgıt adına değme daim devleti görürüz. Oysa aşırı uluslu şirketlerin, halis muhlis devletlerin fikir ve kanaatlerini aşılamak itibarıyla aşırı menfi tesirleri bulunduğunu da görüyoruz. Bu aşırı uluslu kuruluşların millî hukukları aşabildiğine de tutanak oluyoruz. Sadece Türkiye düşüncesince değil ayrıksı devletlerde de bu mevzularda huzursuzluklar var, Biliyorsunuz, Başkan Trump'ın caba hesabını kapattılar. Bunu elden müşterek anlatım özgürlüğü adına değil, aşırı uluslu kuruluşların ticari faaliyetleri bağlamında da görmek lazım." ifadelerini kullandı.
Şentop, türel düzenlemeye gerekseme olduğuna ayraç ederek "Sosyal iletişim araçları mecralarında da günce yaşamda bulunduğu neredeyse hususiyet kurallarının muteber olması lazım. Bir türel dek bildirmek aşırı önemli. Çok uluslu kuruluşların de kullanmakta olanları manipüle geçirmek neredeyse müşterek hakları yoktur. İnsanların da çıkarlarını koruyacak haklarının olması lazım." dedi.
"Bu manzume istikrarı kurumsallaştırıyor"
Şentop, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve TBMM'nin rolüne de yer vererek şimdilerde "İyileştirilmiş milletvekili düzene döneceğiz." neredeyse bir takım efkâr encam sürüldüğünü, Başkanlık sisteminin müşterek gecede Cumhurbaşkanı'nın yada AK Parti'nin aklına gelip de yapılmadığını söyledi. Türkiye'nin bu sistemi tartışmasının müşterek nedeni olduğuna dikkati çekerek Şentop, milletvekili sistemin Türkiye'de eşya dışı yöntem fail bürokratik unsurların siyasete karışma etmesini ve girmesini sağlayıcı müşterek manzume bulunduğunu anlattı.
Şentop, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, vesayetçi sistemi likidasyon etmeyi, haricen müdahaleyle hükümet oluşturmayı engellemeyi ve hükümetleri milletin seçmesini sağladığını vurgulayarak şöyleki bitmeme etti:
"İşte getirdiğimiz bu dünkü sistemin aşırı esas ayrıcalığı budur. Parlamentoyu ayrı, hükümeti ayrı seçiyoruz. Siyasete dışardan karışma ederek hükümet kurma-düşürme olanağı bulunmayan bu sistemde. Türkiye, bu noktaya bu süreçleri yaşayarak geldi. Bu manzume istikrarı kurumsallaştırıyor. Türkiye'de halkın tarzı hükümeti belirliyor. Bu manzume değişikliği ile politik balans kurumsallaştı ve sürekli bir duruma geldi. Yeni manzume algısı 2023 seçimlerinden sonraları elan dobra oturacaktır. "
"Yeni hükümet sistemi o sağdaki mekanizmayı sökmektir"
TBMM Başkanı Şentop, ülkedeki vesayetçi yapıları uzluk kursunda makbul arabalardaki katkısız taraftaki kontrole karşılaştırarak bu araçlardaki gerçek kontrolün katkısız tarafta oturanda bulunduğunu dile getirdi. Şentop, vesayetçinin sağda oturan isim bulunduğunu anlatarak "Tayyip Erdoğan ulaşınca ne yaptı? 'Millet beni seçti, arabayı ego kullanacağım.' dedi. evvel komşu insanla gürültü etti. İş ilerledi, komşu adamı dun attı. Yandaki o düzenek durduğu sürece katkısız yan aşırı cazip. İşte bu FETÖ'cüler katkısız tarafa taşınmak istiyorlardı. Onların gayesi sol tarafa taşınmak değildi. Onun düşüncesince bizim yapmamız müstelzim katkısız taraftaki mekanizmayı sökmek. İşte bu dünkü hükümet sistemi o sağdaki mekanizmayı sökmektir." sanarak konuştu.
TBMM Başkanı Şentop, halkın içerisine gidildiğinde müşterek kutuplaşma olmadığını aktararak şunları kaydetti:
"Bazen, gazeteciler, 'Bir kutuplaşma mevcut mı?' diyorlar. Ben de 'Kutuplaşma esasta siyasetçiler ortada var.' diyorum. Halkın içre müşterek kutuplaşma yok. İnsanlar birbirine hürmet içre yaşıyor, vaktiyle de böyleydi. Ancak az buçuk yukarıya çıktığınızda müşterek bireşimli kutuplaşma oluşturuluyor. Türkiye şişman seviyede bunları aştı. Siyasi görüşlerimiz değişik mümkün zorla ayrımsız ülkede yaşıyoruz. Hepimiz Türkiye'nin elan gönençli müşterek abuhava olması düşüncesince çalışıyoruz. Siyasi tartışmaları, birbirimizi itip kakmak, birbirimize taşlama geçirmek düşüncesince müşterek mefruşat adına görmemeliyiz."
