Bir fabrikada şeb bekçisi yerine etkin genç, anası ölüm haberiyle sarsıldı. Cenaze töreni düşüncesince memleketine akilane yola çıkan bekçi, telefonla işyerini alarak biberli haberi verdi. Cenazeden sonradan işyerine dönen bekçi, yaşamının şokunu yaşadı. 3 çağ işe gelmediği nedeni öne sürülerek bap önüne konulmuş olan işçi, kıygın bulunduğunu öne sürerek İş Mahkemesi'nin alternatifini tuttu.
Davacı bekçi, annesinin cenazesine gideceğini mahkemeli kuruluşa telefonla bildirerek gittiğini, fakat cenazeye gidilen tarihlerde işe gelinmediği öne sürülen nedeni kendisince tutanaklar düzenlendiğini ve iş akdinin nahak yerine feshedildiğini encam sürdü.
Kıdem tazminatı, suç duyurusu tazminatı, salname izin ücreti, aşkın himmet tutarı alacağı, millî sefa ve umumi dinlence alacaklarının davalıdan tahsilini arzu etti. Davalı büro sahibi ise davacının işyerine ve amirlerine salık vermeksizin sellemehüsselam ve mazeretsiz yerine 3 çağ işe gelmediğinden 4857 mahdut İş Yasası 25/11-g maddesi gereğince sözleşmenin yerinde nedene alakalı yerine feshedildiğini dile getirdi.
Davacının işyerinde aşkın himmet yapıldığında bu durumun bordrolara yansıtıldığını, salname izinlerini kullanan davacının çalışmış bulunduğu müddet süresince hafta tatilleri ve resmi tatiller ile dini bayramlarda çalışıp salname ücretli izinlerini kullandığını beyanla davanın reddine karar verilmesi icap ettiğini savundu. Mahkeme, feshin nahak bulunduğu kanaatiyle bayrılık ve suç duyurusu ödence taleplerinin reddine hükmetti. Kararı savlayıcı temyiz edince devreye Yargıtay 22. Hukuk Dairesi girdi.
Yüksek mahkeme, davacının işe gitmediği 3 çağ süresince annesinin cenazesine katıldığına ilgi çekti. Kararda, “İşçinin salname iznini kullandığını belirterek işyerine gelmemesi, işverence mezun sayılmadığı sürece süreksizlik durumunu oluşturur. İşçinin işe devamsızlığı, rastgele halde işverene yerinde dağıtma olanağı vermez. Devamsızlık süresi, gerisi peşine dü işgünü yahut ortak ay süresince dü kere rastgele ortak dinlence gününden ahir çalışma haset ve ya ortak ayda üç işgünü olmadıkça, işverenin yerinde dağıtma olanağı yoktur. Tüm dosya kapsamı baş başa değerlendirildiğinde, davacının annesinin ölümü zımnında süreksizlik icra ettiği ve bu nedenle işe devamsızlığının yerinde sebebe dayandığı anlaşıldığından, işverence meydana getirilen feshin yerinde nedene dayanmadığı kararına ulaşılmaktadır. Bu maddesel ve türel olgular nazara alındığında bayrılık ve bildirim ödencesi taleplerinin kabulü gerekirken kayıtlı gerekçeyle reddine karar bırakılmış olması YANLIŞ olup bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme kararının bozulmasına oy donanması ile hükmedilmiştir” ifadeleri arazi aldı.
Süleyman Aydın
İLGİLİ HABER
Eşinin kredini kartını silme ettiren kocaya Yargıtay'dan çirkin haber 
