Gündem

Adli Tıp tutanağı binbaşıyı yalanladı! Mezar açıldı özlem esas ortaya çıktı

ABD’de benzeri Nalan Kurtdere’yi yatağa bağlayıp ağzına çorap tıkarak öldürmüş olduğu kanıt edilen Binbaşı Hüseyin Kurtdere, eşinin maruz ilaçtan vefat ettiğini öne sürmüştü. Adli Tıp Kurumu’ndan mevrut tutanağa göre, Nalan Kurtdere’nin ilaçtan meydana gelen müş

Adli Tıp tutanağı binbaşıyı yalanladı! Mezar açıldı özlem esas ortaya çıktı
21-03-2022 08:23
ABD’de aynısı Nalan Kurtdere’yi yatağa bağlayıp ağzına çorap tıkarak öldürmüş olduğu kanıt edilen Binbaşı Hüseyin Kurtdere, eşinin sunulan ilaçtan yaşamını kaybettiğini öne sürmüştü. Adli Tıp Kurumu’ndan mevrut tutanağa göre, Nalan Kurtdere’nin ilaçtan meydana gelen müşterek zehirlenmeden değil, müvellidülhumuza yetersizliğinden yaşamını kaybetmiş olduğu ortaya çıktı.Abone ol

ABD’de eşini yatağa bağlayıp ağzına çorap tıkarak öldürmüş olduğu kanıt edilen binbaşı Hüseyin Kurtdere, 29 Ekim 2020 tarihinde Türkiye’ye iadeli edilmişti. Alınan ifadesinde Kurtdere, eşinin almış olduğu ilaçlar dolayısıyla zehirlendiğini söyleyerek ile alakalı suçlamaları reddetmişti. Kurtdere, adli arama kararıyla başıboş kalmıştı.

Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine layıkıyla çirkin kocanın “Eşim zehirlendi” iddiası üzerine Nalan Kurtdere’nin mezarı açılarak baştan ölü açımı işlemi yapılmıştı. Savcılık, kadının değişmez ahiret yolculuğu sebebinin tespiti düşüncesince Adli Tıp Kurumundan söyleyiş aldırdı. Raporda, ‘kişinin zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerin bulunmadığı’ tespitinde bulunmuş oldu ve dinç kadının ahiret yolculuğu sebebinin ‘göğüs basısına dair çoklu blucin kırıkları ile dudak boşluğuna çorap sokulması dolayısıyla oluşan asfiksi (oksijen yetersizliğinden doğacak mevrut boğulma) kararı meydana geldiği’ belirtildi. Adli Tıp Kurumu’nun tutanağının dosyaya girmesinin ardından, savcılık, 3 Mart tarihinde, çirkin eş kendince ‘cebir yıldırma kullanarak kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’, ‘canavarca hisle yahut cehennem azabı çektirerek eşini isteyerek öldürme’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet dam isteğiyle Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sorun açtı. Mahkemenin benimseme etmiş olduğu iddianamede, Nalan Kurtdere’nin veladet sonrası yaşamış olduğu hastalıklarından dolayı, şüphelinin maktuleyi 23, 24 ve 25 Temmuz 2020 tarihlerinde üç kere iktisap etmek neredeyse bağlayarak ve bağırmasını engel iktisap etmek düşüncesince ağzına çorap sokarak hürriyetinden mahrum bıraktığı, bu süreçte maktuleye müteveccih kuvvet kullandığı anlatıldı. Gerçekleşen bu eylemlerin kararında maktulenin ölüm etmiş bulunduğunun adli tababet kurumu raporlarıyla tespit edildiği belirtildi. Mahkeme tevkif talebini reddederek, önümüzdeki ilkgüz ayına mahkeme zamanı verdi.

Gün devir anlattı
İddianamedeki ifadesine layıkıyla çirkin Hüseyin Kurtdere vakaya dair şunları anlattı:

“Aralık 2019 tarihinde eşim, üçüncü çocuğumuzu dünyaya getirdi. Doğumdan sonraları gibisi mesail yaşamaya başladı. Kullandığı ilaçlardan sonraları halüsinasyonlar görmeye başladı. Kendisine dokunca vermemesi, hariç çıkmaması ve ilkin de küçüklere da ziyanı olmaması düşüncesince eşimin ellerini ve ayaklarını evde bulduğum çarşaf ve gibisi malzemeler ile bağladım. Dişleri kilitlenip dokunca görmesin niteleyerek ağzına çorap gibisi müşterek materyal de tıktım. Bağlamaya dair görüngü 23 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleşti. 2 vakit bu halde dair kaldı, sakinleşince çözdüm.

‘Zombi neredeyse dolaşıyordu’
Serbest kaldıktan sonraları habbe içinde zombi neredeyse dolaşmaya bitmeme etti. 24 Temmuz’da gene krize girip namına ve etrafa dokunca ita vaziyeti oluşunca esasen bire müşterek halde düğümlemek istedim. Serbest kalınca gibisi emanet ıssız ile kızımızı tartaklamaya çalıştı. 25 Temmuz 2020 haset gene gibisi müşterek bunalım geçirince gene bağladım. Eşim bu süreçte huzur koyarken kendisini sağa sola çarpıyordu. Çocukların odasında bağlamıştım, 2 vakit yapılmaksızın sakinleştiğini görür görmez esasen çözdüm ve yatağına yatırdım. O evrede eşim yığılmış gibiydi. Önceki tedavisinde almış olduğu ilaçların etkisiyle 48 vakit uyumuştu. 27 Temmuz 2020 tarihinde beni fariza yaptığım yere çağırdılar. Gitmeden evvel eşimi kaldırmaya çalıştım. Ancak uyandıramadım.”

Nalan Kurtdere’nin anası Hatice T. ifadesinde “ABD’de şifahane çeşidinden sunulan ilaçların etkisiyle kızımın vefa ettiğinden şüpheleniyorum” derken, Baba Necmi T. de “Kızıma derman verici askeri şifahane doktorunun dikkatsizliği bulunduğunu ve kızımın rahatsızlığını önemsemediğini ve otama yapmadığını düşünüyorum. Bu vakayla ilgilendiren damadımdan sızlanan değilim” biçiminde tabir verdi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER