Politika

Sağlık Bakanı Koca: Türkiye’de çare bulunamıyor haberlerinin konkre gerçekle merakı yoktur

Sağlık Bakanı Koca, "Türkiye’de çıkar yol bulunamıyor" haberlerinin konkre gerçekle ilgisinin olmadığını belirterek, "Somut gerçek, 'Türkiye'ye fiyatlı çıkar yol satmaya çalışıyoruz ancak satamıyoruz.' feryadıdır. Hastamızı hâlsiz bırakmayız." dedi.

Sağlık Bakanı Koca: Türkiye’de çare bulunamıyor haberlerinin konkre gerçekle merakı yoktur
11-12-2021 21:59
TBMM

Koca, bakanlığının 2022 yılı maddi durumuna dair konuşmasında, TBMM Genel Kurulunda yalnızca Sağlık Bakanı değil bire beraberinde sürede beraberinde doktor adına bulunduğunu söyledi.

Doktorun hastasına yârenlik ve şefkatle DOĞRU eş bulunduğunu tabir özne Koca, "Bazen sevdiğinize dirilik verirsiniz, bazı bazı sevdiğiniz elinizde dirilik verir. Yükü ağırbaşlı beraberinde meslektir hekimlik. Doktor, kendisinin canına kast edeni üstelik otama etmeye ant etmiş beraberinde mesleğin mensubudur." sanarak konuştu.

Hekimlerin tamamı ayrışmalardan, uyuşmazlık ve çatışmalardan arındırılmış beraberinde iş yaptıklarına ayraç özne Koca, afiyet hizmeti verirken mensupları ile yukarıdan tırnağa beraberinde kombinezon şeklinde fariza yaptıklarını kaydetti.

Sağlık hizmetinin aynen beraberinde insanoğlu vücudu kabil bulunduğunu özetleyen Koca, neresinde beraberinde aksaklık oluşursa kalbinin orada attığını, değme beraberinde parçasının baş döndürücü ehemmiyetli beraberinde rolü hesabına getirdiğini ve hepsinin hep sağlığının dirimsel ehemmiyet taşıdığını belirtti. Koca, "Hiçbir uzvuna 'o olmasa da olur' diyemeyiz." ifadesini kullandı.

Bakan Koca, salgının en emekli günlerinde TBMM Genel Kurulunda beraberinde mülakat yaptığını hatırlatarak, laflarını şöyleki sürdürdü:

"Salgının en emekli günleriydi. Sağlık çalışanlarımız, önemsiz çocuklarımızdan en yaşlılarımıza, herkesin kahramanları durumuna gelmişlerdi. Her yerde terli önlükleriyle vazgeçmiş fotoğrafları vardı. Bazı görüntülerde, Kovid-19 maskelerinin o tertemiz yüzlerde bıraktığı yoğun izler dikkati çekiyordu. Size onlardan, arkadaşlarımdan konuşmak istiyorum. Yakın günlerde sizlerle onların hakları düşüncesince diyalog süresince olduk. Sağlık mensuplarının maaşları, zat hakları dair atılacak adımları kuma iradeyle atmalıyız dedik. Bakanlığımıza verdiğiniz dayanak düşüncesince minnet duyuyor ve desteğinizin sonuç noktaya sincap bitmeme edeceğine inanıyorum."

Sağlık Bakanı Koca, sağlıkta kuvvet problemininin çözümünün yalnızca yasayla beklenir olup olamayacağını sorarak, "Elbette değil. Yasa beraberinde dayanaktır. Bütün şirketler adına sağlıkta şiddete gönül rahatlığı sosyal el donanması peydahlamak zorundayız. Sağlıkta kuvvet vakasının tarafları bekâr özne ve kıygın değildir. Hukuk, yazık ahlakıyla eli kolu dair bulunan afiyet çalışanını şiddete gönül rahatlığı korumalıdır. Sağlık çalışanlarına müteveccih şiddete gönül rahatlığı herkesten yan olmasını arzu ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Böyle beraberinde devletin bakanı olmaktan alım çalım duyuyorum"

Sağlık mensuplarının ağırbaşlı davalara verilen kaldığını ve iri tazminatlar ödediklerini aktaran Koca, "Öyle ki ödence davaları oportünist beraberinde iş kolu durumuna gelmeye başladı. Malpraktisten bahsediyorum. Biliyorsunuz, bu kelime, beraberinde meslekte maharet noksanlığından yahut hatadan doğan dokunca anlamına geliyor. Ülkemizde bu bölgede önsezi mahkemesinin olmaması, davaların seyrini kusur yönlere sürüklüyor ve hekimler, gök bilimsel ödence rakamlarının korkusuyla, hastalarına engelleme etmeleri müstelzim noktada adeta eli kolu dair kalıyorlar. Bu konudaki çalışmalara sizden dayanak bekliyoruz. Unutmayınız, hekimlerimiz en varlıklı devletlerin müşteri gözlerle baktığı, en güzel yetişkin hekimlerdir." şeklinde konuştu.

Bakanlık adına afiyet hizmetlerinin geliştirilmesi düşüncesince Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabilinden başlatılan iri görünüm gereği, kent hastanelerini hepyek yaşama geçirdiklerini kaydeden Koca, "Bu çağda hakeza sayrılarevi olmaz, hakeza afiyet hizmeti verilmez, zaman değişti." söylemlerine aldırmadan afiyet şehirleri düz yazı ettiklerini söyledi.

Koca, şöyleki bitmeme etti:

"(İçini dolduramazsınız, çalıştıramazsınız) söylemlerine karşın ne iri beraberinde hizmete fırsat bulunduğunu global salgının en çekişmeli günlerinde gördük. Gelişmiş bulunduğu kanıt edilen devletlerde verilemeyen afiyet hizmetlerinin biberli bilançolarına tanık olduk. Ülkemizdeyse, koridorlarda müvellidülhumuza tüpleri uğrunda kuyruğa girmiş hastalar görmedik. 'Hastaya dem verici teneffüs cihazını ne hastamı yaşatabilmek düşüncesince kullanayım.' ikilemini hekimlerimize yaşatmadık. Başka devletlere pestil götürmeyi planlamak şöyleki dursun, vatandaşlarımızı dünyanın ciharıyek kabilinden ülkemize getirip otama ettik. Böyle beraberinde devletin bakanı olmaktan alım çalım duyuyorum."

Kamu-özel iş birliğiyle düz yazı edilen hastanelerin iri hizmetlere fırsat bulunduğunu vurgulayan Koca, umumi bütçeden inşası tamam ve inşaatı bitmeme özne hep 15 kent hastanesi bulunduğunu anlattı.

Aydın, Denizli, Şanlıurfa, Diyarbakır, Sakarya ve Antalya kent hastanelerinin umumi bütçeden yapıldığı bilgisini verici Koca, "Genel bütçeden meydana getirilen Samsun, Ordu, Trabzon kent hastanelerinin de inşaatları bitmeme ediyor. İstanbul Sancaktepe, Mardin ve Rize kent hastaneleri de umumi bütçeden yapılacak. Esas bulunan afiyet hizmetinin verilmesidir. Bunu bizlere denyo edilen deposu en akıllıca biçimde kullanmaktan, en nitelikli afiyet hizmetini en akıllıca şartlarda sunmaktan bambaşka çabamız olamaz." dedi.

"Bu değere ehil adam olmak herkesin sorumluluğu"

Bakan Koca, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun, Türkiye'de deva ve tıbbi cihazın regülasyonundan mesul arsıulusal tanınırlığı mevcut beraberinde yetke olduğuna dikkati çekerek, kurumun faaliyetleriyle ahit Türkiye'de geçer değme 100 kutu ilacın 88'inin ülkede üretildiğini, değme sene deva ihracatının katlanarak arttığını anlattı.

Koca, "(Türkiye’de deva bulunamıyor) haberlerinin konkre gerçekle merakı yoktur. Somut gerçek, 'Türkiye'ye fiyatlı deva satmaya çalışıyoruz fakat satamıyoruz.' feryadıdır. Hastamızı mecalsiz bırakmayız." sanarak konuştu.

Türkiye'nin, dünyada Kovid-19 aşısını üretebilmiş 6 ülkeden bir tanesi bulunduğunun altını çizen Koca, şunları kaydetti:

"Bu başarı, vekalet ettiğiniz bu milletindir. Türkiye, kısaca 50 sene sonraları yüzdelik 100 özlük olanaklarıyla aşılama geliştirdi. Bu değere ehil adam olmak herkesin sorumluluğudur. Yalnızca Kovid-19 aşısı değil, uygulayım bilimi transferiyle ülkemize getirilmek kıl payı suçiçeği, sarılık A ve kudurmuş aşısı düşüncesince de çağrıya çıkarak ülkemize envestisman yapılması düşüncesince olanak sağladık. Bu üç aşılama ile aşılama yerlileştirme çalışmalarımız bitmeme edecek. Ayrıca vatanımızda aşılama geliştirecek, biyoteknolojik verim geliştirecek ve üretecek çağcıl beraberinde merkeze banko gerekseme var. Bu konudaki hazırlığımızı tamamladık. Dün bakımından bu tesisin tenkis süreci başladı. Çok geçenlerde tamamı detaylarını paylaşacağız. Rahmetli Refik Saydam'ın mirasına ehil çıkıyoruz. Bazı şirketler tarihlerini tamamlayabilir. Ama siz yükselen şirketler düz yazı ediyorsanız, gelecekle teşrikimesai içindesiniz."

Bakan Koca, dü salname süreçte salgının, ferdî hayatla sosyal yaşamın arasına beraberinde kaş koyduğunu, ikisini birbirinin zıddı durumuna getirdiğini dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Toplumlar bunu sürdüremez. Hayat, beraberinde cins ahali sağlığı yasaklar manzumesiyle bitmeme edemez. Bizim tavrımız şu olmuştur; ferdî hayatla sosyal avlu beraberce savunulmuştur. Yanlış bilginin çabucak yayılmasının tehlikesi ile yüzleştik. Bu süreçte en doğrusunun vatandaşlarımızı beraberinde numara doğrudan ve dirilik sıkıcı de olsa dürüstlük bilim ile buluşturmayı, bilimi asal düzlük kararlar vermeyi bel kemiği aldık. En çabuk biçimde en akıllıca sonucu vermeye çalıştık. Fiziksel ve sayısal afiyet altyapısını en güzel biçimde kullandık. Saatlerle yarıştığımız beraberinde ahiret yolculuğu kalım savaşı verdik."


SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER